Avrupa Birliği ülkeleri, endüstriyel dönüşüme uyum sağlamak adına 800 bin kişilik eğitim planı açıklarken; car care sektöründe de benzer bir nitelikli iş gücü ihtiyacı küresel çapta dikkat çekiyor. Sektörde hızla büyüyen iş alanlarına karşılık, yeterli personel bulunamaması dünya genelinde hizmet kalitesini etkiliyor. Bu noktada Bowax Academy gibi kurumlar, uygulamalı eğitim sistemleri ve doğrudan işe yerleştirme modelleriyle çözüm sunan örnekler arasında yer alıyor.

Türkiye özelinde OSS 2024 raporuna göre, otomotiv satış sonrası pazarının 2023 yılı itibarıyla 6,466 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığı ve 2028 yılına kadar 7,877 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor. Ancak bu büyüme, nitelikli insan kaynağına yapılan yatırım ile sürdürülebilir hale gelebilir. Bu nedenle iş gücü planlaması ve eğitim sistemlerinin senkronize edilmesi kritik önem taşıyor.

Eğitimin değeri, sektörün geleceğini belirliyor

Car care ve satış sonrası hizmetler sektörü, sadece ekonomik hacmiyle değil, yarattığı istihdam fırsatlarıyla da stratejik bir konumda. Uzmanlar bu büyüme sürdürülebilirliğin iş gücüyle desteklenmesi durumunda verimlilikte de artış olabileceğini ifade ediyor. Bu noktada mesleki eğitim kurumlarının rolü daha da kritikleşiyor. Bowax Kurucusu Lokman İn, bu ihtiyacı şöyle değerlendiriyor:

“Bugün eğitim sisteminden mezun olan gençlerin önemli bir bölümü, sektörün ihtiyaç duyduğu pratik bilgi ve becerilerle doğrudan buluşamıyor. Biz Academy’de birebir uygulamalı eğitimle bu açığı kapatıyoruz. Her öğrencimizi yalnızca bir çalışan değil, aynı zamanda geleceğin usta girişimcisi olarak yetiştiriyoruz. Eğitim sürecini teknik bilgiyle sınırlamıyor yanı sıra liderlik modülleriyle de destekliyoruz.”

Genç kuşağın teknik mesleklere yaklaşımı değişiyor

Eurofound’un 2025 verilerine göre Avrupa otomotiv sektöründe milyonlarca kişi istihdam edilirken, teknolojik dönüşüm robotik, veri analitiği ve yapay zeka alanlarında uzmanlara olan talebi artırıyor. Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler bu dönüşüme yeniden eğitim programlarıyla uyum sağlarken, Türkiye’de de pandemiden sonra gençlerin teknik mesleklere ilgisi belirgin şekilde yükseldi.

Bowax Kurucusu Lokman İn, “Bu ilgi doğru eğitim modelleriyle desteklenirse car care sektöründe büyük bir istihdam potansiyeli yaratılabilir” diyor.

İn'e göre, uygulamalı eğitim ve doğrudan saha deneyimine dayalı akademik yapılar, bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesinde kilit rol oynuyor. Nitekim araştırmalar da, mesleki eğitim alan bireylerin iş gücüne katılımının çok daha hızlı gerçekleştiğini gösteriyor. Genel ortalamalara göre yüzde 40 daha hızlı gerçekleşiyor. Avrupa’da ise teknik mesleklere yönelimle birlikte işsizlik oranı yüzde 2,5 azalırken, sektör içi verimlilik artışının da yüzde 18 düzeyine ulaştığı belirtiliyor.

Model dönüşüyorsa iş bulmak kolaylaşıyor

Bowax Academy’nin sisteminde her öğrencinin kariyer planı bireysel olarak hazırlanıyor. Eğitim boyunca öğrenciler yalnızca teknik değil, aynı zamanda iş disiplini, müşteri ilişkileri ve yönetsel beceriler konusunda da destekleniyor. Academy eğitmen kadrosu, aktif sahadan gelen deneyimli ustalar ve sektörel danışmanlardan oluşuyor. Katılımcılar mezuniyet sonrası yalnızca işe değil, aynı zamanda sektörde ilerleme ve büyüme fırsatlarına da doğrudan erişebileceğini ifade eden Lokman İn, bu süreci şöyle açıklıyor:

"Biz sadece eğitim vermiyoruz; aynı zamanda kariyer yolculuğu sunuyoruz. Bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki Bowax şubelerinde çalışan teknik personelin büyük bölümü, bu sistemden mezun olan bireyler. Onların başarısı, sistemin başarısıdır."

Bu eğitim modeli, yalnızca teknik beceriye değil, aynı zamanda kişisel gelişime ve meslek etiğine de odaklandığını ifade eden İn, eğitim sonrası mezun önemli bir kısmının istihdama katıldığını belirtiyor. Lokan İn, sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Kurum, aynı zamanda kadınlara yönelik desteğin yanı sıra yönetsel eğitim modülleri ve işverenlerle doğrudan bağlantı sağlayan sistemleriyle sektörde bütünsel bir gelişim modeli sunuyor. Academy, teknik ve uygulamalı eğitimi sadece bir araç olarak değil, sektörde kaliteyi artıran stratejik bir unsur olarak konumlandırıyor. Eğitimin sektörle entegre olması sayesinde, kurumun mezunları yalnızca işe değil, aynı zamanda sektörel inovasyon süreçlerine de doğrudan katkı sağlıyor.”